Ankara’da iş insanı Murat B. (42), 2 yıl evli kaldığı eşi Türkan B.’ye (44), konutta su ve elektrik kullanımını kısıtladığı, kombiyi çalıştırmadığı, sinemaya gittiklerinde meskenden yiyecek götürdüğü, restoranda garsona ödediği bahşişi geri aldığı ve ayrıyeten yatağında ve kıyafetlerinde bulduğu muskalarla kendisine büyü yaptırdığını sav ederek boşanma davası açtı. Ankara 15’inci Aile Mahkemesi’nde görülen davada Türkan B., suçlamayı kabul etmeyerek, eşinin fazla harcama yaptığını tez etti. Mahkeme, banka hesap dökümleri, evraka sunulan muska fotoğrafları ve şahit beyanları sonucu çok cimri olduğu ve büyü yaptırdığı kanaatine vardığı Türkan B.’nin ağır kusurlu olduğuna hükmetti. Mahkeme, Türkan B.’nin, eşinin fazla harcama yaptığı argümanını da kanıtlayamadığından davacı kocanın kusurunun bulunamadığı kanaatiyle, çiftin boşanmasına karar verildi.
YARGITAY’DAN KARARA ONAMA
Türkan B., avukatı aracılığıyla kararı temyiz ederek, istinafa taşıdı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Hukuk Dairesi, davalı Türkan B.’nin tutumluluğu aşacak biçimde çok derecede cimri olması, davacıya büyü yaptırdığının toplanan kanıtlarla tespit edilmesi nedeniyle büsbütün kusurlu olduğu ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığından tarz ve kanuna uygun olan karara karşı istinaf müracaatının reddine karar verdi. Türkan B., istinaf kararının bozulması talebiyle bu kere Yargıtay’a başvurdu. Türkan B. müracaatında eşinin savlarının gerçek dışı olduğunu, fazla harcama yaptığını, bu yüzden kusur tespitinin yanlış yapıldığını ileri sürdü. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi de 16 Ekim 2024 tarihli kararında; yapılan yargılama ve toplanan meczuplardan davalı Türkan B.’nin çok cimri davranmak suretiyle davacı Murat B.’ye ekonomik şiddet uyguladığı ve büyü yaptırarak evliliği çekilmez bir hale soktuğunun anlaşıldığı belirtildi. Büyü yaptırmanın eşler ortasındaki inancı sarsan bir davranış olduğuna da dikkat çekildi. Bu durumda boşanmaya neden olaylarda davalı bayanın büsbütün ve ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının onanmasına karar verildi.
“BAHŞİŞLERİ TOPLAMAYA BAŞLADI, KOMBİYİ, ELEKTRİKLERİ KAPATIYORDU”
DHA’ya konuşan Murat B., 2 yıl süren evlilikleri boyunca eşinin ruhsal ve ekonomik şiddetine maruz kaldığını, psikolojisinin bozulduğunu söyleyerek, “Evlendikten bir müddet sonra cimrilik çıktı. Bu beni rahatsız etmeye başladı. Bıraktığım bahşişleri toplamaya başladı masadan. Konutta yaşanılacak artık bir ısı sıcaklığına ulaşmamaya başladık. Kombiyi, elektrikleri kapatıyordu. Bunun haricinde bir sinemaya giderdiniz, cebinden yiyecek çıkartırdı. Oradan alışveriş yaptırtmazdı. Bunun haricinde bir de bir büyü olayı falan vardı. Yastığımın içerisinde bir sürü bir şeyler bulmaya başladım saçma sapan. Ben bu üslup şeylere inanan bir insan değilim; lakin araştırdığımda öğrendik ki işte bu türlü bir şeyler büyümüş. Hatta ondan sonra bir hocaya falan gittim. Bu büyü bozdurma olaylarına başladık. Hala cüzdanımda muska taşıyorum” dedi.
“SİNEMAYA GİTTİĞİNDE MISIR ALMASI, KOLA ALMASI ÜZERE ŞEYLERİ YASAKLAMIŞ”
Murat B.’nin avukatı Senem Yılmazel de “Müvekkilim meskenin tüm masraflarını karşılamasına karşın müvekkilime önemli manada ekonomik şiddet uygulamış. Bahşişleri topluyormuş, sinemaya gittiğinde mısır alması, kola alması üzere şeyleri yasaklamış adeta. Çantasından kola, kuruyemiş, mısır üzere şeyler çıkarıyormuş ve bununla ilgili önemli hengameler ediyorlarmış. Daha sonra müvekkilim boşanmaya karar vermiş. Son aylarda müvekkilim uyurken yastığın içerisinde bir muska bulmuş. Bunun üzerine aslında kendisi bu türlü şeylere pek inanmadığını söz etti. Hocaya gitmiş ve kendisine bir büyü yapıldığını tespit etmiş. Daha sonra da bu büyüyü bozdurmuş. Her ne kadar inanmadığını söylese de ruhsal olarak kendisini daha uygun hissettiğini söz ederek, o da bu türlü bir yola başvurmuş. Hatta boşanma kararı katılaştıktan sonra da bu muskayı yanında taşıyor maalesef. Aslında Yargıtay kararları yeterince bu büyünün sonuca ulaşmasına gerek yok. Büyü yapılması dahi itimat sarsıcı bir davranıştır. Karar kesinleşti” diye konuştu.
